İlgili Sonuçlar

• titreşim (n.)
  اهتزاز
  daha fazlası ...
• dingildemek
  اِهْتِزَاز
  daha fazlası ...
• sarsıntı
  اِهْتِزَاز
  daha fazlası ...
• sarsıntısız
  بِدُونِ اِهْتِزَاز
  daha fazlası ...
• sismograf
  جِهَاز لِتَسْجِيل الاِهْتِزَازِ الأرضية
  daha fazlası ...
• aşama (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• resim (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• timsal (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• emlak (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• kip (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• şayet
  في حالة
  daha fazlası ...
• takdirde
  في حَالَة
  daha fazlası ...
• olay (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• duruş (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• halet
  حَالَة
  daha fazlası ...
• statü (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• vaziyet (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• geçim (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• şey (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• safha (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• durum (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• koşul (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• vaka (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• devlet (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• hal (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• konjonktür (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• galeri
  حَالَةُ الْعَرْض
  daha fazlası ...
• eğreti olmak
  حالة مؤقتة
  daha fazlası ...
• safha (n.)
  حالة المادة
  daha fazlası ...
• olağanüstü durum
  حالة الطوارئ
  daha fazlası ...

örneklerde

• Titreşim moduna almıştım.
  لقد حولته إلى حالة الإهتزاز
• Uyarılmış konum, titreşimsel gevşemeyle en yakın benzer konuma bozunur.
  الحالة المتحمّسة تَفْسدُ بالإرخاءِ الإهتزازيِ بحالة الإثارة الأولى
• Gördüğümüz her şey sabit bir titreşim halindedir. Katılığın ilüzyonu budur.
  .كلّ ما نراه هو في حالة دائمة من اهتزاز .هذا وهم الصلابة